27 Şubat 2011 Pazar

Maksat muhabbet olsun, evet.



Bi dandik alışkanlık için insan nelerini değiştiriyor.Evet,dandik alışkanlığımızın adı: sigara.Ha bende alışkanlık değil.İçmeyi severim ama gidip bi paket alayım aman efendim içmeden güne başlamayayım aman efendim sigara için kapalı alandan çıkıp götümü dondurayım gibi tavırlarım yok.İçersem derdimden içerim.Sınavlar vardır stresliyimdir ona içerim.Fas'lı arkadaşım stresli zamanların için yapabileceğin daha makul şeyler var demişti,evet var.Ama sigara daha kolay bi etkinlik.Resim çizmeyi seviyorum diye stresli zamanlarda resim yap işte dediydi ama öyle değil sevgili Fas'lı öyle değil inan değil.Resim yapmam için o an çok istemem gerek ilhamın gelmesi gerek.Bi de stresliysem ve o an çizmeye çalışıyor ve çizemiyorsam...Yeminle hır çıkar.Ne kağıtta iş kalır ne kalemde ne de bende.

Ha ne diyordum...Yurtta kaldığım için odada sigara içemiyoruz.Şu alarmlar var ya hani dumanı aldı mı öten yangın şeysi için onlardan var.Oda arkadaşım Gamze, sigara içmeden duramayan içicilerden.Sürekli aşağıya inmek zor geliyor tabisi pencereden sarkıp içiyor.O da önce yatak pencerenin ordaydı sırf rahat içebilmek için yatağın yerini değiştirdi.Sonra ders çalışırken içebilmek için bi de pencerenin önüne masayı getirdi.Tabii biz bu arada öğrendik ki o alarmlar çalışmıyormuş.Ama yine de her ihtimale karşı pencereden sarkarak içiyoruz.Zaten oda da içilmesine karşıyım.Perdelere sigara kokusu falan siner şimdi hiç sevmem.Eğer bu güne kadar sigara bağımlısı olmadıysam sağlıklı yaşadığım için değil; kokusu ve dişleri sarartma tehlikesi yüzünden.

Sınav dönemleri ve ders çalışmanın göte zor gelmesinden dolayı anladım ki ben dönem dönem sigara içecem kaçış yok.Havalar da soğuk.Gittim sabahlık aldım polarından.Evet, artık üşümüyorum sigara içerken.Yurdun içinde Nuri Alço gibi geziyorum.Fakat sigarayı tutan elim, sigarayı tuttuğu pozisyonda donup kalıyor.Bi de eldiven alaydım iyiydi.

Yalnız sigara içerken müzik dinlemezsem keyif alamıyorum o sigaradan!


Şimdii bu konuya nasıl geldim...Ufak bir erken bunama vakasıyla karşı karşıyayım.Ondan mazur görün, laftan lafa atlıyorum.Yarın pazar.Erken uyanıp büsürü işi halletmem gerek.Ve ben uyumamayı seçtim.Ardı ardına yaktığım uzun kırmızı marlborolarım ve ben, bilgisayarın önünde soldan soğuğu, sağdan sıcağı yiyerek Gencebay dinliyorum.Bi yandan da dertleşecek insan bulamadığımdan (iki saat önce Barbaros vardı ama ben anlatırken sızdı kaldı sanıyorum.) bloga yazıyorum.Anlatmaktan bıkmıyorum.Zira ne demiş şair(ulan kim demiş ben de bilmiyorum şimdi şair mi bilemicem) ''Aşk ağlatır,dert söyletir''.


Hani kimi insanlar vardır ya 'aşk'a aşıktır.Ben öyle değilim, ben aşktan fellik fellik kaçarım.Çünkü bi kere oldu ve ne kadar zor ne kadar meşakatli ne kadar acı verici biliyorum.Hani sevgilim olsun isterdim hoşlanayım hatta seveyim, gezeyim tozayım vs.Ama aşk olacaksa yine, bi kere olsun ve beni zorlamasın evlenip kurtulayım diyordum.Ha yok olmayacaksa ki tercihim budur ömrüm boyunca bekar kalayım oh keyif benim huzur benim.



Kim söylemiş son diye olmaz diye kanar diye
Anlatma.Anlamam.